Bu yazıya madem bu başlığı uygun gördük, o halde bir soruyla başlayalım.
Neden soramıyoruz?
İletişim sürecinin (İletişim sürecinde mesajı veren(kaynak), mesaj(ileti), mesajı alan vardır. Genelde iletişim karşılıklı söz söyleme şeklinde gerçekleşirken çoğunlukla karşı tarafa iletilen mesajla ilgili soru sormayız. Okulda, toplantıda ya da herhangi bir eğitimde herkes anlatan kişiyi dinler, notlar alır. Konu soru ve cevap kısmına geldiğinde genelde konuyla alakalı soru sorulmaz. Sanki her mesaj kaynaktan alıcısına ulaşmış gibi, daha fazla ek bilgiye ihtiyaç yokmuş gibi davranılır. Hatta online eğitimlerle birlikte soru cevap kısmına geçildiğinde bazı katılımcıların donmuş taklidi yaptığını gözlemledik. Bazı kişiler de konuyu dinlediğini, anladığını fakat soru üretemediğini söyler. Biz eğer hayatımız boyunca edindiğimiz tüm bilgileri kaynak tarafından bize aktarıldığı gibi kabul edip, direkt olarak bu bilgilerin sindirilmesine odaklanır, analiz becerilerimizi kullanmazsak ilerleyen dönemlerde de soru soramayan bireyler oluruz. Bir üniversitenin Mühendislik Fakültesinin Akışkanlar Mekaniği dersi eğitimcisinin tarımdan bahsettiğini duysak ya da görsek “Bilgiyi nerden bildiğini veya doğru olup olmadığını” merak etmez, bu konuya ilişkin anlamayı pekiştirecek veya merakımızı giderecek sorular sormayız.
Çoğu zaman ya anlatan kişinin anlattıklarını direkt olarak kabul ederiz ya da bu kişinin yeterli bilgisi bulunmuyor zannına kapılırız. Bu iki uç noktada yaşamak yerine kendimizin farkında olup, tıpkı çocuklar gibi soru sorma özelliğimizi tekrar kazanmak adına gayret sarf etmemiz gerekiyor.
Popülarite
Diğer yandan, “popüler” denen bir kavram var. İnsanlar, kim daha çok sesini duyurursa, kim daha çok bir bilgiyi renkli gösterirse bu bilgiyi olduğu gibi kabul etme eğilimindedir. Oysa özellikle sosyal bilimlerde mutlak bir doğru yoktur, bilgi kişilere göre değişebilir.
Bunu da mı bilmiyorsun?
Gerek yetiştiğimiz çevrenin etkisiyle gerekse de sosyal dışlanma korkusuyla soru soramıyoruz. Sorarsak biz de şu sorunun sorulmasından korkuyoruz; “Bunu da mı bilmiyorsun?” İnsan zaman zaman bilmiyorum demenin rahatlığını da yaşamalıdır. İnsanlar olarak akıllı gözükme çabamız bizi daha bilgisiz bir toplum haline getirebilir. Bu nedenle birbirimize rahat soru sorabileceğimiz nazik ortamlar oluşturmalıyız. Unutmamalıyız ki sormayan öğrenemez ve gelişemez.
Soru soralım da…
Tamam, soru soralım ama bir de “soruluş amacı” diye bir kavram var. İnsanlar bazen, manipüle etmek için, bazen soru sorulan kişiyi kendince bir zemine oturtmak için de soru sorabiliyor. Bizler gerçekten anlatılan konuyu iyice öğrenmek için soru sormamız gerektiğini hep hatırlamalıyız. Aksi takdirde soru amacına hizmet etmeyecektir.
Sözün Özü “Mesnevi”
Akıllı olmak her şeyi bilmek değil, bileni bulabilmektir. Nasıl ki hastanın da aklı kendi sahibini tedavi edemiyor ama onu alıp bir doktora kadar götürüyor. Tedavi etmek doktorun işidir, ama her hasta doktorun yolunu bulmayı da beceremez. O halde sen doktor değilsen de doktorunu bulacak kadar bir akıllılık göster. (Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî)
İLKER ERDOĞAN
Eğitim Birimi
Antik çağların sahip olduğu yedi harikası bir kenara dursun bugün sizlere Dünyanın Yeni Yedi Harikası’ndan bahsedeceğim. İsviçre’de gerçekleşen New7wonders etkinliği ile güncellenen liste, 2007 yılında internet üzerinden 100 milyondan fazla insanın katıldığı oylama sonucunda seçildi
Bilinen tanımı ile ilk yardım, herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalar bütünüdür.
Çin tarihinde 11 hanedana başkentlik yapmış Xian kentinde devasa mezar yapısında bulunan 8.000 Toprak Asker, 11 koridor içerisinde dörtlü şekilde sıralanmış halde tasvir edilmiştir. Bu askerler 2 bini geçkin yıldır imparatorun mezarında halen nöbet tutmayı sürdürmektedir…
2021 yılından bu yana kadromuza bir iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hemşiresinin de katılmasıyla ekibimizi büyüterek Merkez, Lojistik ve Fabrika birimlerimizde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Her yıl Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün kuruluşu olan 7 Nisan, Dünya Sağlık Günü ve bugünü takip eden hafta ise ‘Dünya Sağlık Haftası’ olarak kutlanmaktadır.
Her kişinin veya her kurumun, güçlü ve zayıf yönleri vardır. Güçlü ve zayıf yönlerini tespit edebilmek başarılı olmanın kritik anahtarıdır. SWOT analizi kapsamlı olarak bunu analiz edebilmemize yarar. SWOT analizi, ilk olarak 1960’lı yıllarda Harvard Üniversitesi profesörleri Edmund P. Learned, C. Roland Christensen, Kenneth Andrews ve William D. Guth tarafından geliştirilmiştir. Ardından Stanford Üniversitesi‘nde Albert S. Humphrey tarafından yapılan araştırmalar sonucunda şekillenmiştir.
Günlük yaşamımızda az da olsa duyup aşina olduğumuz, ancak önemine yeterince odaklanamadığımız bir kavramdır Duygusal Zeka (EQ). Peki nasıl tanımlanır?
Alışverişe gitmeniz, rapor hazırlamanız veya benim yaptığım gibi bir metin yazmanız sizden bekleniyor olabilir. Yapmanız gereken şey her ne olursa olsun, bu konu için kafanızda belirli planlar kurar ve uygun çevresel ortamı hazırlarsınız.
Çin tarihinde 11 hanedana başkentlik yapmış Xian kentinde devasa mezar yapısında bulunan 8.000 Toprak Asker, 11 koridor içerisinde dörtlü şekilde sıralanmış halde tasvir edilmiştir. Bu askerler 2 bini geçkin yıldır imparatorun mezarında halen nöbet tutmayı sürdürmektedir…
Network, markanızı büyütmeniz veya kişisel kariyerinizi geliştirmeniz için birçok insanla tanışma ve fikir alışverişinde bulunma olarak tanımlanabilir. Network sayesinde hedefinize bağlı olarak yeni müşterilere ulaşabilir veya çevrenizi genişleterek referanslarınızı artırabilirsiniz. Bunların yanı sıra size ortaklık kurmak, iş anlaşması yapmak gibi fırsatlar da sunar. Peki, etkili bir network ağı nasıl kurulur?