*Hayat, sonsuz imkanlar alanıdır.

Kendinizi çok işlek bir caddenin üst geçidinde bulunan biri olarak hayal edin. Aşağıya baktığınızda hızla akıp giden binlerce araba görürsünüz ve hiçbir şekilde bu arabalara müdahale edemezsiniz. Hayat serüvenimiz de işte buna benzer… Hayatta her şey mümkündür, hayatta mümkün olan bu şeyler bazen bizim kontrolümüzde bazen de kontrolümüzün dışında gerçekleşir.

Kim derdi ki böyle küresel bir salgınla karşılaşacağız; çok uzun süre bizim için değerli olan pek çok insanla bir araya gelemeyeceğiz, uzakta olan ailemizi ziyaret edemeyeceğiz, maskesiz dışarıya adım atamayacağız, insanlar bu salgın nedeniyle sevdiklerini kaybedecek, unutulmayacak derin acılar ve deneyimler yaşayacak?

Bu salgının nedeni henüz net bir şekilde açıklanmış değil, o nedenle kontrolümüzün dışında olarak nitelendiriyorum. Evet, bir yıldır bu salgın bizim yanı başımızda ve bu gerçeği değiştiremiyoruz. Fakat bireysel olarak alacağımız önlemler bize ne kazandırır ve ne kaybettirir? Sorularını kendimize bir yıl sonra tekrar sormalıyız.

Ne kaybederiz?

Açık ve net biçimde biliyoruz ki sağlığımızı, hatta kendi hayatımızı ve çok sevdiğimiz yakınlarımızı dahi kaybedebiliriz. Hikâye gibi geliyor dimi? Tüm bunlar hiç yaşanmamış olsaydı ve biri karşımıza geçip böyle bir salgından ve etkilerinden bahsetseydi bu da hikâye gibi gelirdi.

Ne kazanırız?

Şu an bu yazıyı okuyorsanız geçen bir yılın sonunda kendimizi belki bir anlamda şanslı görebiliriz. Belki halen daha kendinizle ve sevdiklerinizle ilgili endişeleriniz devam ediyor. Şeyh Galip insanı şöyle tarif eder: “İnsan; birkaç damla kan ve binbir endişedir.” Hakikaten yaşamımız boyunca birçok şeye endişe duyarız. Endişe tahammül sınırları dışına çıktığında insanın öncelikle zihnine ket vurur ve yaşam kalitesini ciddi derecede aşağıya çeker, sonunda yaşamdan tat alamaz hale geliriz. İşte bu yüzden hep birlikte bireysel önlemimizi alalım, almaya devam edelim, endişelerimizi ve korkularımızı en aza indirip, kendimizi ve çevremizi üzücü sonuçlara terk etmeyelim.

“Her şey mümkün, hiçbir şey sonsuz değil” dedik. Bakın Mayıs ilkbahardan haber getirdi. Gelin geçirdiğimiz şu zor günlerde tedbiri elden bırakmayıp, bahar çiçeklerinin yazın bize sunacağı meyveleri hep birlikte sağlıklı günlerde yiyelim.

“Her yeni sonbahar, göreceğimiz sonbahara biraz daha yakındır, ilkbahar ve yaz için de böyledir, ama sonbahar doğası gereği her şeyin sonunu hatırlatır, oysa ilkbaharda ya da yazın, gördüklerimiz sayesinde bunu kolayca unuturuz.” (Huzursuzluğun Kitabı, Fernando Pessoa)

İlker Erdoğan
İnsan Kaynakları Eğitim Uzman Yardımcısı